Yaz Bitti… Güneşten Korunmayı Bırakacak Mıyız? Hayır!

Çünkü kışın güneşin zararlı etkileri sadece %20-30 oranında azalıyor!

Güneş kremleri 20. Yüzyılın başlarından beri yaşantımızdalar. İncelen ozon ta­bakası, dünyaya güneşten gelen zararlı ışınların gittikçe daha güçlü bir şekilde ulaşmasına sebep oluyor. Bu durum, tüm doğayı tehdit ederken ciltte de ciddi sorunlara yol açıyor.

 

Güneş kremleri sadece yaz aylarında mı kullanılmalı?

Cevap hayır. Ne yazık ki kapalı havanın olduğu bir kış günlerinde de güneşin zararlı etkileri devam ediyor. Yazın gü­neşli havasıyla oranlarsak, kışın güneşin zararlı etkileri sadece %20-30 oranında azalıyor. Güneş ışınları, pencerelerden bile geçerek cilde zarar verebiliyor. Kişisel cilt bakımları yapılsa da, güneşin cilt üzerine istenmeyen etkileri ortaya çıkabiliyor.

 

Güneş kremleri filtreleri nelerden oluşur ve güneş kremi kullanımı sağlığa zararlı mıdır?

Kimyasal filtreli güneş kremlerin (avobenzon ve oksibenzon içerenler) içinden avobenzon içeren güneş koruyucular deriden sadece %1 oranında emilmektedir. Bu kadar küçük bir miktarın insandaki hormonları etkilemesi mümkün değildir. Mineral filtre (Çinko oksit ve titanyum dioksit) içeren fiziksel kremler güneş ışığını yansıtır ve deriden hiç emilimi olmaz. Son yıllarda kullanmalı mı kullan­mamalı mı sorusunun cevabı; eldeki verilere bakıldığında güneş kremi kullanılmasında sakınca olmadığıdır.

 

Güneş koruyucular D vitamini emilimini etkiler mi?

Vücuda alınan D vitamininin %30 kadar kıs­mı gıdalardandır. Güneşten alınan D vitami­ni, ultraviyole ışınların en az zararlı olduğu sabah ve akşam saatlerinde belirli sürelerde alınmalıdır. Çocuklara 5 yaşına kadar ve yetiş­kin bireylere özellikle kış aylarında düzenli D vitamini takviyesi önerilmektedir.

Tüm bu parametreler ve yapılan çalışmalar sonucunda güneş koruyucu kullanımı ile D vitamini düzeyleri arasında fark saptanmadı­ğı gözlenmektedir.

 

Güneş koruyucu kremlerin zararları olmadığından bahsettik peki faydaları nelerdir?

Güneş koruyucular cildi güneşin zararlı ışınlarından korur ve bu sayede;

1. Cilt kanseri riskini azaltır: Cildimize ulaşan ultraviyole ışınları DNA mutasyon­larına yol açarak cilt kanseri riskini tetikler. Düzenli güneş koruyucu kullanımı bariyer etkisi oluşturur.

2. İnce çizgi ve kırışıklık oluşumunu gecik­tirme: Yapılan araştırmalarda beş yıllık peri­yotlarda düzenli güneş korucu kullananlar­da, kullanmayanlara oranla daha az çizgi ve kırışıklığa rastlanıyor.

3. Ciltte leke oluşumunda azalma: Düzenli güneş kremi kullanımı, ciltteki melanin aktivasyonunu engellediğinden leke oluşu­munu ciddi oranda engelliyor.

4. Güneş yanıklarını engelleme: Özellikle yaz aylarında kontrolsüz güneşlenmeye bağlı oluşabilecek yanıkları engeller.

5. Nem kaybını engeller: Cilt üzerinde bari­yer oluşturan güneş kremleri, nemin cilde hapsolmasını sağladığından cilt kuruluğuna engel olur.

6. Cilt elastikiyetini korumaya yardımcı olur: Kolajen, keratin ve elastin gibi cildin elastikiyetini sağlayan temel cilt proteinleri ısıdan etkilenir. Güneş koruyucular bu yapı­nın korunmasını destekler.

7. Cilde aydınlık görüntü sağlar: Güneş koruyucuların düzenli kullanımı sayesinde renk tonu eşitsizlikleri engellenir ve daha aydınlık bir görünüm elde edilir.

 

Güneş koruyucular ne şekilde ve ne sıklık­la kullanılmalıdır?

Güneşe çıkmadan 15-20 dakika kadar önce nemlendiricinin üzerine ince bir tabaka oluşturacak şekilde sürülmelidir. Ortalama etkinliği gün içerisinde iki buçuk üç saat kadar olduğundan yenileme şansı varsa gün içinde yenilenmelidir. Pratikte bu mümkün olmasa da, güneşe çıkılacak saatlerde kulla­nımına özen gösterilmelidir.

 

DR.FERDA KARATAŞ
Medikal Estetik Hekimi