Bir Mobil Sanat Sevdalısı
Prof. Dr. Mehmet Ömür

Bu sayımızın “Sanatçı Doktorlar” konuğu,  Türkiye’nin en başarılı Kulak Burun Boğaz profesörlerinden Prof.Dr.Mehmet Ömür.

 

Mehmet Ömür, bir mobil sanat sevdalısı ve  misyoneri. Tıp mesleğini icra ederken bir yandan tutku duyduğu fotoğraf sanatını geliştirdi. Akıllı telefonlarımız ile mobil sanat kavramı doğunca, bu konuda öncü çalışmalar, üretimler yaptı. Yaşamını Paris ve İstanbul arası sürdüren Mehmet Ömür,  mobil sanatı yaymak için  iki ülkede mobil sanat grupları kuruyor, sergiler, yarışmalar organize ediyor,  eğitimler veriyor, geziler düzenliyor. Tıp alanındaki sayısız bilimsel yayınının yanında,  Iphone fotoğrafçılığı üstüne, “Çek, Düzenle, Paylaş” isimli de bir çıkardı.  

Prof. Dr. Mehmet Ömür’den kısaca bahsetmek gerekirse; Kulak Burun Boğaz uzmanı olarak Paris’te Saint Antoine, Saint Louis, Laennec hastanelerindeki çalışmalarından sonra Türkiye’de 1986’da doçentlik, 1996’da profesörlük unvanını aldı. 1993’te Haseki Hastanesi’nin başhekimliğini, 1996-2002  arasında ise Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Kulak Burun Boğaz bölüm şefliğini yaptı. 1990’da KBB Postası dergisini kurdu. 1992’de Larenks Kanseri ve Boyun, 1994’te Baş Boyun Anatomisi ve 2004’te Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu ve Horlama adlı bilimsel kitapları, Sesin Peşinde adlı popüler bilimsel kitabı ve Oyuncaşkçı adlı şiir kitabı yayımlandı. 150 civarı yakın bilimsel makalesi basıldı. 

2000’den  beri  fotoğraf ve mobil sanata yoğun olarak eğildi.

Sergilerden bazıları: Des İllusions (Paris), Kafamı Sıkan Şeyler (İstanbul), Fikret Mualla’nın 40.yılı anısına (Paris), Ripple Marks (Paris), Les Capitales ( Paris), , Memoires de L’eau ( Paris), Tumobart karma mobil sergileri (İstanbul, Paris)..

Mehmet Ömür’ün gönlünü verdiği mobil sanat, “yeni medya”nın en yenisi. Teknik olarak; ilerleyen teknoloji sayesinde birer bilgisayara dönüşen akıllı telefonlarımızın kamerası ve indirdiğimiz dijital sanat aplikasyonlarını; iyi bir göz,  yaratıcı vizyon ve çapraz  kullanma becerisi ile  yaptığımız üretim;  felsefe olarak, sanatın herkes için olan,  özgür, ulaşılır, topluma yakın hali. Telefonlarımızın her an yanımızda bulunması, düzenlemelerin avcumuzda icra edilebilmesi, bu sanat dalını özgür herkese açık , erişilebilir kılıyor; dolayısıyla, mobil sanat, dijital sanatın gelişimi için devrimsel nitelikte.

Marie Laure Desjardin, mobil sanat manifestosunda şöyle der:

“Mobil Sanat toplumla doğrudan ilişkiye girer, açık sanattan başka bir şey değildir. Mobil sanat “Herkes için sanat” iddiasındadır. Akıllı telefonların kütlesel olarak benimsenmesi bu sanatın temelinde yatar. Bu sanat akımına katılan herkese, tüm üyelerine sanatçı olsun veya olmasın yaratıma katılma yeteneği sağlar. Bu bakış açısıyla, bu sanat, değişimin olumlu bir oyuncusu olarak topluma faydalı bir değişime olanak sağlamak istemektedir. Mobil Sanat Özgürdür.”

Görsellerin üzerine tıklayarak daha büyük hallerini inceleyebilirsiniz.