Çağın en büyük sorunlarından biri olmaya başlayan infertilite yani kısırlık, eşlerin herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanmadığı halde, normal cinsel yaşam süreçlerinden yana uzun bir sure geçse dahi çocuk sahibi olamamaları durumudur. Kısırlık, çiftlerin en az bir yıl gibi uzun bir sure geçmesine rağmen gebelik olgusunun gelişmemesi durumuna denilmektedir. Bu sure WHO’ya göre iki yıl olarak belirlenmiştir.
Normalde sağlıklı bir cinsel yaşam haftada iki kez yaşanan cinsel birlikteliği gerektirmektedir. Eşlerin sağlıklı cinsel yaşam süreci olduğu halde bir yılın üzerine çıkılsa bile çocuk sahibi olamamaları durumu araştırılması gereken bir konudur. Eskiden kalma yanlış yaklaşım kısırlığın sebebi olarak özelliklede kadına dayalı değerlendirmelerin yapılmasıdır. Aslında kısırlık sebebi hem kadın hem de erkekten ötürü olabilmektedir.
İnfertilite nedeni olarak birçok neden sayılabilirken gebe kalmaya engel olan bu nedenlerin ortadan kaldırılmaması sürecin hep olumsuz işlemesine neden olmaktadır. Nedenleri ortaya çıkartılan çocuk sahibi olamayan çiftler için bugün birçok tıbbi teknik geliştirilmiş ve bu konuda teknolojiden de yararlanılmıştır. Çocuk sahibi olamayan çiftlerde uygulanan en bilinen yöntem tüp bebek yöntemi olup, bu yöntem bir dizi basamakların uygulanmasıyla gerçekleştirilmektedir. Tüp bebek yönteminde ise bugün iki farklı yöntemle uygulanan bir tıbbi girişimdir. Bunlar klasik tüp bebek yöntemi ve mikro enjeksiyon yöntemleri olarak bilinmektedir.
Tüp bebek ile mikroenjeksiyon arasındaki farklar tanımlarından daha iyi anlaşılmaktadır. Klasik tüp bebek yönteminde kadından ya da erkekten kaynaklanan herhangi sebeple gebelik durumun oluşmaması durumunda uygulanan ve kadından alınan yumurtanın erkekten alınan 50-100 bin sperm hücresinin bulunduğu bir havuza laboratuvar ortamında birleşmesinin sağlanması ve döllenmenin beklemesine dayanan yöntemdir. Döllenmenin ardından zigot rahme yerleştirilir. Mikroenjeksiyonsa zaman bakımından bekleme olmadan anneden alınan sağlıklı yumurtanın erkekten alınan sağlıklı spermle mikroskop altında iğneyle enjekte edilmesi ve döllenmenin ardından rahme yerleştirilmesi esasına dayanmaktadır.
Tüp bebek ile mikroenjeksiyon arasındaki fark sadece klasik yöntemde spermin kendiliğinden yumurtayı döllenmesi, mikroenjeksiyondaysa spermin döllemesini beklemeden enjeksiyonla bilinçli olarak döllenmesi söz konusudur.
Prof. Dr. Teksen Çamlıbel