Tüp Bebek Yönteminde Mikro Enjeksiyon Yönteminin Avantajları Nelerdir?

Tıbbi müdahalelerle infertilitenin önüne geçilerek çiftlerin bebek sahibi olmaları sağlanmaktadır. Kadında yumurtlamayla ilgili problemler erkekteyse sağlıklı dölleyebilen sperm kalitesinin olmaması gibi sorunlar bu durumlara yol açabilmektedir. Öte yandan kadının gebe kalmasına engelleyen tüplerinde var olan tıkanıklık durumu gibi nedenler kısırlık olgusu gibi anlaşılabilmektedir. Günümüzde benzer olguların sebep olduğu gebe kalmadaki sorunlar en çok tüp bebek yöntemiyle çözülmektedir.

Tüp bebek yönteminde mantık yumurta ve spermin bir araya getirilmesi sürecinden geçer. Mikroenjeksiyonla tüp bebek tedavisi gebeliğin gerçekleşmesinde yüksek başarı getiren yöntemdir.

Döllenme normal süreçte kadın yumurtasının erkekten gelen milyonlarca spermin etkisi altına kalmasıyla başlar. Ve bu süreçte en kaliteli ve en güçlü olan sperm kadın yumurtasının içerisine girebilmeyi başarır. Bu andan itibaren döllenmiş yumurta koruyucu bir kılıfı andıran bir yapıyla sarılır ve başka spermin girişini engeller. Yumurta ve spermin birleşmesinde etkili olan bu olay spermin hareket yeteneği ve sayısıyla ilgilidir. Ancak bazı erkeklerde spermin sayısı ve kalitesinin düşük oluşu bu yarışta yersiz kalmasına neden olur, gebelik durumu gerçekleşmez. Normalde kaliteli sperm 72 saat yaşar ve bu 72 saat içerisinde dölleme yeteneğini koruyabilir.

Tüp Bebek Yönteminde Mikro Enjeksiyon Yönteminin Avantajları Nelerdir?

Tedavide bu sebeple sperm sayısı ve kalitesi yönünden sınıflamalar yapılarak tıbbi değerlendirmeler yapılmaktadır. Tedavide mikroenjeksiyonu gerektiren bu sınıflamalardan birisi azospermidir. Mikroenjeksiyon erkekten alınan kaliteli bir spermle kadından alınan yumurtaya enjeksiyonuna dayanmaktadır. İğneyle kadın yumurtası içerisine aktarılan tek bir spermin dölleme kabiliyetiyle gebelik sağlanır.

Mikroenjeksiyonla tüp bebek daha çok sperm sayısındaki azlıktan veya sperm kalitesinde düşük olan erkeklerin baba olabilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Mikroenjeksiyon azospermi gibi olguların varlığında bile uygulanabilmektedir. Tek bir spermle kadın yumurtasının yeterli olduğu mikroenjeksiyon yönteminde klasik yöntemlere nazaran avantajlı yön ise bu husustur.

Mikroenjeksiyon yöntemi avantajlı bir yöntem olup, başarı şansı yüksek olmasından ötürü infertilite nedeni antisperm-antikorlar olduğu düşünülen kişilerde, önceki girişimlerde IVF yöntemiyle başarı sağlanamamış kişilerde, preimplantasyon genetik tanı uygulanacak hastalarda ve sebebi bilinmeyen kısırlığı süregelen kişilerde uygulanabilmektedir.

Prof. Dr. Teksen Çamlıbel